0 (258) 264 19 90

Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk, uyuşmazlık içerisinde olan tarafların, arabulucu yardımı ile eşit şartlarda müzakere ettikleri ve sorunlarını birlikte çözmeye çalıştıkları bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Taraflar sorunlarını, ihtiyaçlarını, pozisyonlarını ve duygularını güvenli bir ortamda saygı çerçevesinde tartışma fırsatına sahiptir. Arabuluculuk, "yardımlı bir müzakere süreci" olarak da düşünülebilir. Uyuşmazlık içerisinde olan taraflar, arabuluculuk sürecini "gönüllü" (ihtiyari) olarak seçebilirler. Ayrıca kanunen bazı davaların arabuluculuk sürecine gitmesi dava şartı olarak zorunlu kılınmıştır. Dava şartı ve ihtiyari arabuluculuk sürecinde arabulucunun karar verme yetkisi yoktur. Arabulucunun en önemli görevlerinden birisi eşit şartlarda tarafların karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm üretmelerine yardımcı olmaktır.

Arabuluculuk Sürecinin Temel Nitelikleri

Gönüllü – Arabuluculuk sürecinde tamamen gönüllülük esastır. İhtiyari ve dava şartı arabuluculuk süreçlerinde, taraflar istedikleri zaman herhangi bir nedenle veya hiçbir sebep belirtmeden süreçten ayrılabilir.

Gizli – Arabuluculuk, ihtiyari ve dava şartı olarak, taraflar aksini kararlaştırmadığı sürece kesinlikle gizlidir. Arabuluculuk müzakerelerinde paylaşılan bilgi ve belgeler herhangi bir mahkemede veya diğer tartışmalı yargılamalarda delil olarak kullanılamaz. Arabulucu ve taraflar arabuluculuk gizliliğinin kapsamını ve bu gizlilik istisnalarını tanımlamakla yükümlüdür.

Tarafsız, Dengeli ve Güvenli – Arabulucunun taraflara ve sürece karşı eşit ve dengeli bir sorumluluğu vardır ve herhangi bir tarafın çıkarları lehine çalışamaz ve/veya belirli bir sonucu destekleyemez. Arabulucunun rolü, tarafların anlaşmalara zorlama değil, gönüllü, bilgili ve etkin bir şekilde ulaşmalarını sağlamaktır.

Bilgilendirici – Arabuluculuk süreci taraflara istedikleri zaman yasal ve diğer uzman bilgi ve önerilerini almak için olanak sağlar. Bireysel veya karşılıklı olarak kabul edilebilir uzmanlar sürece istenildiği zaman dâhil edilip bilgi alış-verişi yapılabilir.

Karar Veren Taraflar – Arabuluculukta uzman tavsiyesi asla belirleyici değildir. Taraflar her zaman karar verme gücünü korurlar. Arabulucular, tarafları hukukçu edinmeye teşvik eder ve arabuluculuk sözleşmesini imzalamadan önce hukukçu danışmanları ile istişare yapmalarını tavsiye eder. Yasal tavsiye alınıp alınmayacağı, nihayetinde, tarafların hür iradesine bağlı bir kararıdır.

Kendinden Sorumlu ve Tatmin Edici – Gönüllü olarak müzakere edilmesi ve çözülmesi gereken konulara aktif olarak katılmaya bağlı şekilde, tarafların memnuniyeti ve uyum olasılığının arabuluculuk yoluyla mahkeme seçeneklerine göre daha yüksek olduğu bilinmektedir.

İş Birlikçi – Arabulucu hiçbir katılımcıya hiçbir şey dayatamayacağından ve arabuluculuk gönüllü bir süreç olduğundan, taraflar sorunları çözmek ve en iyi anlaşmalara ulaşmak için arabuluculuğun doğası gereği birlikte çalışmaya motive olurlar.

Kontrollü – Her bir taraf, arabuluculuk sözleşmesinin her bir hükmü üzerinde tam bir karar verme gücüne ve vetoya sahiptir. Bu yüzden arabuluculuk sürecinin her adımı tarafların kontrolünde ilerler.

İhtiyari (Gönüllü) Arabuluculuk

İhtiyari (gönüllü) arabuluculukta, taraflar arabuluculuk sürecini tercih etmelerinin zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için mahkemeye başvurmadan önce veya mahkeme sürecinde arabulucuya ya da uyuşmazlık çözüm merkezine başvuru yapabilirler. Uyuşmazlık içerisinde olan taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığı ile ilgili ihtiyari (gönüllü) arabuluculuk sürecini tercih edebilir. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklar, genel olarak kamu düzenini ilgilendirmeyen, taraflar dışındaki kişilerin, özellikle kamu kurumlarının haklarına zarar vermeyen uyuşmazlıklardır. Bu bağlamda 6325 sayılı Kanun m.17/B maddesi ile taşınmazın devrine veya taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak kurulmasına ilişkin uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır. Bu uyuşmazlıklarda, tarafların yazılı olarak kararlaştırması ve arabulucunun bu kararı tutanak altına alması halinde arabulucunun talebiyle, arabuluculuk süreciyle sınırlı olmak ve konulduğu tarihten itibaren üç ayı geçmemek üzere tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair tapu siciline şerh verilir. Bu şerh, tarafların anlaşamaması veya tarafların şerhin kaldırılması konusunda anlaşması halinde arabulucunun talebiyle, üç aylık sürenin sonunda ise kendiliğinden kalkar.

Diğer yandan Ceza Hukuku kapsamındaki uyuşmazlıklar da arabuluculuk kanunu dışındadır. Ceza hukuku kapsamındaki bazı uyuşmazlıklar Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre uzlaşma yoluna gidilerek tüm uyuşmazlık savcılıklara bağlı uzlaştırma büroları tarafından çözülmelidir.

Dava Şartı (Zorunlu) Arabuluculuk

Kanunen belirlenen bazı uyuşmazlıklarda, zorunlu olarak arabulucuya gidip sorunun çözümü için çaba harcamak gerekmektedir. Dava şartı arabuluculukta, çözüm şartı yoktur ve ilk arabuluculuk toplantısından sonra mahkeme yolu taraflar için her zaman açıktır. Kanunen belirlenen aşağıdaki konularda dava şartı arabuluculuk vardır:

1- Ticari Davalarda Dava Şartı Arabuluculuk: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

2- İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. Maddesine göre “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında birinci cümle hükmü uygulanır.” Diğer yandan yine aynı kanun maddesinin bir diğer fıkrasına göre iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları dava şartı kapsamında değildir. Ancak bu tür uyuşmazlıklar ihtiyari olarak arabulucuya başvurabilir.  

3- Tüketici Davalarında Dava Şartı Arabuluculuk: 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 73/A maddesi olarak eklenen hüküm ile tüketici mahkemelerine açılacak olan tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda arabuluculuğu dava şartı haline getirilmiştir.

4- 6325 sayılı Kanun 18/B-1a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar”.

5- 6325 sayılı Kanun 18/B-1b maddesine göre “Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar”.

6- 6325 sayılı Kanun 18/B-1c maddesine göre “23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar”.

7-6325 sayılı Kanun 18/B-1c maddesine göre “Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar”.

8- Ayrıca 05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7442 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalar” da yeni bir dava şartı arabuluculuk alanı olarak düzenlenmiştir.

Yani yukarıdaki uyşmazlık türlerinde arabulucuya başvurulup çözüm aranmadan bu tür davalar için doğrudan dava açılamaz.

Arabuluculuğun avantajları nelerdir?

Arabuluculuk insanlar arasındaki ilişkileri korur

Arabuluculuk bir “kazan-kazan” yöntemidir. Bir tarafın kazandığı, diğer tarafın kaybettiği klasik dava yolunun aksine, arabuluculuk her iki tarafın da kazandığı insan ilişkilerini koruyan barışçıl bir çözüm yoludur. Bu sebeple var olan ilişkilerin kötüye gitmesini engeller ve bozulmuş olan ilişkilerin düzelmesini sağlar.

Arabuluculuk çabuk çözüm sağlar

Uyuşmazlık davaya konu olduğunda mahkemede aylarca hatta yıllarca sürebilirken arabuluculukta sonuca saatler içinde ulaşabilmek mümkündür. Bu nedenle yaşanan uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesini sağlamak arabuluculuğun en önemli avantajlarından biridir.

Arabuluculuk ekonomiktir

Dava sırasında yapılması gereken yargılama giderleri (masraflar, harçlar vs.) karşısında arabuluculuk makul ücretlerle çözüme ulaşmayı sağlar.

Arabuluculuk gizlidir

Arabuluculukta ileri sürülen görüşler, belgeler, teklifler ve ikrarlar gizlidir. Bu nedenle taraflar çekinmeden her konuyu masaya yatırabilirler. Mahkeme sürecinde ise duruşmaların herkese açık olması kural olduğundan gizli kalması istenilen konular açısından arabuluculuk yöntemi tercih edilebilir.

Arabuluculukta sürecin kontrolü tarafların elindedir

Arabuluculukta sadece tarafların mutabık kaldığı konularda anlaşma yapılır. Taraflar arabuluculuktan her an vazgeçebilirler.

Arabuluculuğu Kimler Yapabilir?

Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olup yazılı sınavda başarılı olan arabuluculuk siciline kayıtlı kişilerce yapılır.

1